BEKARLIĞIN SULTANLIK OLDUĞUNUN KANITLARI NEDİR?
BEKARLIĞIN SULTANLIK OLDUĞUNUN KANITLARI
İnsanların fal baktırmak istemelerinin en önemli etkeni gelecekle ilgili onları neler beklediğine dair merakları, bugünleri ne şekilde atlatacakları ve hayatlarının öznelliğine göre akıllarında bulunan diğer soru işaretlerine yanıt bulmak arzusunda olmalarıdır. Bu soruların başında aşk hayatıyla ilgili merak edilenler gelir. Eski sevgilim geri dönecek mi? Eski sevgilim pişman olmuş mu? Bana kısmet var mı? Ne zaman evlenebileceğiz? Evliliğimiz olumlu etkiler alıyor mu? Soruları çoğaltabiliriz. Sadece aşk ile ilgili soruları yanıtlayan fal çeşitleri arasından en başta katina falı diğer adıyla aşk falı önerilir. Aşk hayatıyla ilgili sorulara yanıtlar sunan katina falı gerçek falcı tarafından katina falı için özel üretilmiş kartlarla açılımı yapılarak hizmet sunulur. Hatta gerçek falcı tarafından online fal servisleri üzerinden, bulunduğunuz her mekandan online fal hizmeti de alabilirsiniz.
Aşk Falı “Sizin İçin Bekarlık Devam Ediyor” Derse
Herkes evlenecek diye bir kaide yok. Bu yazımızda bekarlığın saflarında yer alıp evlilikle mücadele edeceğiz. Etrafınızdaki arkadaşlarınızın çoğu evlenmiş olabilir. Çoluk çocuğa kavuşmuş olabilirler, artık sizinle eskisi gibi sosyalleşmek istemiyorlardır; çünkü zaman yaratamamaya başlamışlardır. Aile büyükleri sizi ilk gördüklerinde selam vermeden “Ne zaman evleneceksin?” diye boğmaya başlamışlardır. Sıkıntıya girmeye mahal yok! Birazdan evlilikle ilgili bilimsel istatistikler paylaşarak, evli insanların aslında sizin gibi olmayı istediklerini kanıtlayacağız.
Bilimsel Verilerle Evlilik Gerçekleri
Bekar bir insan olarak mutluluğunuzu bozmadan düğünlerde dans etmeye devam edin. Siz gayet makul bir hayat yaşıyorsunuz. Belki ömrünüzün sonuna kadar bekar yaşamak için doğmuşsunuzdur; belki de bekarlık canınıza tak etmiştir ve yakın zamanda evlenme niyetiniz vardır. Her iki durumda da mutluluklar diliyoruz ve kanıtlarımıza geçiyoruz.
Aşk Evliliği Yapanların %75’i Boşanıyor
Hayatın acı gerçekleri… Yapılan araştırmalar dünya üzerinde aşk evliliği yapan çiftlerin yaklaşık %75’inin evliliklerinin boşanmayla sonuçlandığını söylüyor. Belki tamamen duygularla hareket etmenin kaçınılmaz sonucudur, bilemeyiz. Ancak her ne yapıyor olursak olalım mantığı ve doğru iletişimi elden bırakmamak gerekir.
Boşanmayla Biten Evliliklerin Ömrü Ortalama 8 Yıl
Nikah töreninin vazgeçilmez cümlesi “ömür boyu birliktelik” aslında çok da gerçekçi değil. Yeni evlenen çiftleri kutlarken “Bir yastıkta kocayın.” deriz ama artık evliliklerin ömrünü baz aldığımızda insanlar gençlik yıllarında evliliklerini sonlandırma kararı alıyorlar. Zaten evli olan arkadaşlarınızda muhakkak “Evlenme!” talimatı aldığınızı düşünüyoruz.
Evliliklerde Mutlu Geçen Yıllar Ortalama 3 Yıl
Her ilişki kendine özgü dinamikler taşır elbette. Ancak bir üç yıl sınırı var. Balayı denilen zaman dilimi aşıldıktan sonra sorunlar da baş göstermeye başlıyor. Başta iletişim problemleriyle boğuşan çiftlerin evliliklerinden duydukları memnuniyet azaldıkça hayat kaliteleri de düşüyor.
Düğüne Harcanan Para Arttıkça Boşanma İhtimali Artıyor
Özellikle bizim gibi el alemin ne diyeceği ile çok ilgili olan toplumlar evliliğin kendisinden çok birkaç saatlik düğüne daha fazla önem verme eğiliminde olabiliyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki düğüne harcanan para arttıkça insanların evliliklerinden duydukları tatmin de zamanla daha hızlı şekilde azalıyor. Evliliğinizin ömürlük olmasını istiyorsanız, borca harca girip de kendi başınızı ağrıtmamayı tercih edebilirsiniz.
Vietnam’da Evlilik Başvurusu Şartlarından Biri Çiftlerin Psikolojik Sorunlarının Olmadığını Kanıtlamaları
Başka söze gerek var mı ki! Evlenmeye karar vermek psikolojik bir rahatsızlıktır diyormuşuz gibi mantıksız bir çıkarımda bulunduğumuz anlaşılmasın. İnsanların, özellikle ilişkilerini resmiyete taşıyarak beraber yaşama kararı verenlerin psikolojik sorunlarının üstelerinden gitmesi çok önemli. Bu sayede çiftler beraberliklerinde hem kendilerini daha iyi tanıyarak partnerlerini daha iyi anlayabilirler. Hem de ciddi olmayan sorunları büyütme eğilimi içinde olmazlar.